KARABÜK SAFRANBOLU İLÇE MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

CUMHURİYET BAYRAMIMIZI COŞKUYLA KUTLADIK

CUMHURİYET BAYRAMIMIZI COŞKUYLA KUTLADIK

Misak-ı Milli Demokrasi Meydanındaki tören Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından Safranbolu Kaymakamımız Sayın Mehmet Türköz ve Belediye Başkanı Elif Köse'nin vatandaşların ve öğrencilerin bayramının kutlaması ile başladı.
             Törene Kaymakamımız Sayın Mehmet Türköz'ün yanı sıra Kaymakam Refiki Sayın Eray Gürsoy, Cumhuriyet Savcısı Sayın İrem Durmuşoğlu, 125. Jandarma Eğitim Alay Komutanı Jandarma Kd. Albay Hasan Başkök, Belediye Başkanı Sayın Elif Köse, İlçe Emniyet Müdürü Sayın Bülent Yeşilyurt, İlçe Jandarma Komutanı Sayın Emrah Aydın, İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Hasan GÜMÜŞ, kurum müdürleri, Şehit yakınları ve Gaziler, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, muhtarlar, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.

Yarışmalarda dereceye giren Öğrenciler şiir ve kompozisyonlarını okuduktan sonra Safranbolu İMKB Lisesi tarafından mini konser ile tören devam etti.

Tören de konuşmasını gerçekleştiren Kaymakam Mehmet Türköz şu sözlere yer verdi; "Bugün Cumhuriyetimizin 97. yıldönümünü kutlamanın gurur ve coşkusunu yaşıyoruz. Cumhuriyetin ilanı, Aziz Milletimizin şanlı tarihindeki en önemli dönüm noktalarından biridir.

Bu arada millet olmanın zaruri bir sonucu olarak bütün Türkiye vatandaşlarımız gibi Safranbolular olarak da yüreğimizin Azerbaycan ile Dağlık Karabağ da birlikte olduğunu, bir kez daha hepimiz adına beyan ediyor ve tüm soydaşlarımıza selam ve saygılar sunuyorum.
Ortak hafızamız ve ortak bilincimiz, hepimizin vicdanlarında bugün çok daha kuvvetle makes bulan derin sesiyle tekrarlamaktadır ki; bugün kutladığımız yalnızca Cumhuriyetimizin ilanı değil, Atasının lisanıyla "bağımsızlık benim karakterimdir" diyen bir Milletin dizginlenemez sevdasıyla, bu sevda uğruna toprağa düşen nice canlar, çekilen nice acılar, büyük felaketler pahasına bedeli sonuna kadar ödenmiş büyük zaferlerle kazanılmış yeniden diriliş ve varoluşun bir başarı öyküsüdür.

Bu başarının adı olan Türkiye Cumhuriyeti hepimize sunulmuş ve emanetimize tevdi edilmiş en büyük, en kutlu armağandır. Bu kutlu armağanı, bugünümüzü ve geleceğimizi aydınlatan parıltısıyla bir egemenlik tacı olarak başlarımıza konduran Cumhuriyet kahramanlarını, başta Cumhuriyetimizin kurucu lideri, ilk Cumhurbaşkanımız Mustafa Kemal Atatürk ve O'nun silah, siyaset, mücadele arkadaşlarını, nice isimsiz vatan evladını minnetle, şükranla, rahmetle yâd etmek boynumuzun borcudur. Ruhları şad olsun!

Şunu unutmayalım ki, Cumhuriyetimiz Atatürk'ün önderliğinde Aziz Milletimizin, azim ve kararlılığıyla vücut bulmuş büyük bir eserdir, tüm imkansızlıklara rağmen, büyük bir inanç ve kararlılıkla yürütülen Kurtuluş Savaşımız, tarihte eşine az rastlanır bir zaferle sonuçlanmıştır. Ve bu zafer, Cumhuriyet'le taçlandırılarak, tarihimizin en büyük dönüm noktalarından birisi olarak gerçekleştirilmiştir.

Millet egemenliğine dayanan Cumhuriyet idaresi, Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkese fert olma hakkını vermiş ve sorumluluğunu yüklemiştir.

Değerli vatandaşlar, Cumhuriyetin hedefi Ulusal Egemenlik ilkesine ve bilimsel düşünce ölçülerine dayalı bir devlet ve toplum yapısı kurmak, bunu yaşatıp korumayı başaracak demokratik Türk bireyini yetiştirmekti.

 Türk Milletinin özlemlerini, inandığı değerleri, toplumsal dinamiklerini çok iyi bilen yüce önder tam bağımsızlığın yaşama geçirilmesinin, çağ dışılıktan kurtulmanın ancak Cumhuriyet idaresiyle mümkün olacağını görmüş, Türk Milleti de tüm bu ülküler çerçevesinde Atasının etrafında kenetlenmiştir.

İşte tüm bu nitelikleriyle Cumhuriyet, Milletimizin dirilişinin ve yükselişinin, ulusal onurumuzun bayraklaşan simgesidir. Türk Milleti, Cumhuriyetle tebaa olmaktan çıkmış, yurttaş konumuna yükselmiş, devletin tek ve gerçek sahibi olarak, ulusal egemenliğin kaynağı durumuna gelmiştir.

Cumhuriyet kazanımları yapıldığı dönemle sınırlı kalmayan, sürekliliği olan, yeni kazanımlarla ve ilk günkü bilinçle sürdürmemiz gereken bir çağdaşlaşma atılımıdır. Cumhuriyet Türk Milletinin geçmişidir, bu günüdür, yarınları olmaya devam etmelidir ve edecektir.

Kıymetli öğrenciler, üzerinde bulunduğumuz coğrafya tarihin her döneminde politik, stratejik ve ekonomik cazibe merkezi olmuştur. Bu nedenle zorlu bir coğrafya olarak bilinmektedir. Yaşadığımız bu zorlu coğrafyada var olabilmenin, büyümenin, güçlü ve mutlu olabilmenin temel koşulu birlik ve beraberlik bilincine sahip olmaktır.

Atatürk'ün manevi mirası olan akıl ve bilimle hareket edip onun en büyük eseri ve bağımsızlığımızın teminatı Cumhuriyetimizi koruyacak milli refleksi her zaman canlı tutmalıyız. Milli ve Kültürel değerlerimizi özenle korumalıyız.

Değerli vatandaşlar, 21. yüzyılın ilk çeyreğinde dünya yeni bir kırılma çizgisinin eşiğindedir. Oluşturulan yeni kavramlar bombardımanının ilk hedefinde insan zihinleri vardır.

İğfal edilerek dönüştürülen bireylerin her türlü üst ve ortak değer yargılarından sözüm ona özgür duruşları sağlanarak önce milletlerin, sonra devletlerin çöküşü planlanmakta, küçük bölgelere hapsedilmiş, özgün ve büyük kültür/uygarlık yaratma kabiliyeti, geçmiş ve gelecek derinliği olmayan, yerelde ve gündelik sorunlarda operasyonel birer mekanizmadan ibaret küçük devletçiklerin sahte varlıkları üzerinde yalnızca birkaç gerçek egemen güççe paylaşılmış yeni bir dünya siyasi haritası hedeflenmektedir.

Sıcak savaş teknolojisinin üstünlüğünden, hatta soğuk savaş yıllarının siyasi-ideolojik araçlarından ziyade, bilgi-iletişim teknolojisinin akıl ve gönül çelen gücünün refakatinde ekonomik, sosyal, kültürel araçlarla örtülü bir psikolojik harekât bütün yoğunluğuyla sürdürülmektedir.

Ortak ve üst değerlerden, ortak ülküden, millet ruhundan arındırılarak yalnızlaştırılan bireylerin zuhuratın estirdiği rüzgârlarda savrulması ve kalabalıklar halinde egemen güçlerin istedikleri yerlerde konumlanmaları, üstünde ciddiyetle düşünülmesi gereken bir tehlikedir.
En az bin yıldır el ele vatan kaldığımız bu aziz coğrafyada yoğurduğumuz ve yoğrulduğumuz medeniyetimizin ortaklıklarını görmeyip küçük farklılıkların peşinde olmadık hayallerle kavga çıkarmak en hafif deyimiyle hamakattır.

Türk Milletinin rol oynamadığı bir tarih tasavvuru muhaldir. Muhalin peşinde koşmak abesle iştigaldir. Muhal faraziyelerle mukadderle mücadele mutlak mağlubiyetin en güçlü teminatıdır.

Hakk'ın gücü dünyayı değiştirebilme kabiliyetine sahip yegâne kuvvettir. Hak aşkının bizi mahkûm ettiği çetin sınavın manialı yolundaki yürüyüşümüzde önümüze çıkabilecek manialarla başa çıkabilme gücümüzü bize yine ortak değerlerimiz, insanlık ve vatandaşlık hukukuna istisnasız saygımız, millet olma şuurumuz, dünya gerçeklerine duyarlı ama onlara mahkum olmayan akılcı, sabırlı gayretimiz, insanlığın derdini dert edinen maşeri vicdanımız ve ancak Hakk'ın önünde baş eğen milli karakterimiz verecektir.

İnsan haklarına saygılı, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak tanımladığımız Cumhuriyetimizi bu günlere taşıyan milletimize ve milli değerlerimize sadakatimiz başarımızın teminatıdır. Gönüllerimiz ferah, başlarımız dik, alınlarımız aydınlık, yolumuz açık olsun!

Milli birlik ve beraberliğimiz geleceğimiz yönünden yaşamsal bir önemdedir. Ülkemizin birlik ve beraberliğini yok etmeye, ülkemiz toplumsal yaşamını ve devletimizin niteliklerini değiştirecek çağdışı bir yönetime sürüklemeye, ülkemiz demokrasisini ortadan kaldırmaya yönelik hareketlere karşı yürüttüğümüz mücadele hiç kimsenin tartışamayacağı ve haklılığını sorgulayamayacağı sebeplere dayanmaktadır.

Bu mücadeleyi hiç bırakmadan sürdürmeli ve ayrılık yaratmaya, vatanımızı bölmek isteyenlere fırsat vermemeli, içten ve dıştan gelen yıkıcı ve bölücü akımlara karşı Cumhuriyetimizi korumalı ve ona sahip çıkmalıyız.

Nitekim Aziz milletimiz, Çanakkale'de, Kurtuluş Savaşında olduğu gibi Milli İradesine, bağımsızlığına ve geleceğine yapılan 15 Temmuz hain darbe girişiminde de bu Esfel-i Safilin tabakaya haddini bildirmiştir.

 Değerli katılımcılar, Türkiye cumhuriyeti köklü, büyük güçlü bir devlettir. Sağladığı başarılar yalnız Türk Milleti için değil, bütünüyle uygarlık için parlak bir örnektir. Bizler Cumhuriyetimizi yaşatmaya ant içmiş, Cumhuriyet aşığı olan Türk Milleti, ülkemizin en büyük güvencesi olmaya devam edeceğiz. Bu Cumhuriyeti kuran Atatürk ve dava arkadaşlarına, bağımsızlık uğruna büyük bedeller ödeyen milletimize bir borcumuzdur.
Binlerce yıllık devlet geleneğine ve büyük devlet olmanın tecrübe, hafıza ve refleks mirasına sahip Türk Milleti, gelişen ekonomisi, kültürel değerleri ve demokrasisi ile uluslararası düzende hak ettiği yeri alacaktır.

Dünya ile entegre olarak, geniş ilişkiler ağı kuran ülkemiz, bu yeni kabiliyet sayesinde sadece bölgesel misyon ve sorumluluklarını yerine getiren bir ülke değil, aynı zamanda insanlığın ortak sorunlarının çözümünde elini taşın altına koyan bir devlet olarak takdirle anılmaktadır.

Gerçekten olağanüstü bir Kurtuluş Savaşından sonra ulaştığımız Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana, 97 yıl boyunca ülke olarak çeşitli sorunlarla yüzleşmek zorunda kaldık. Bütün bu sorunlara rağmen Dünya'da gerçekten örnek gösterilecek işler başaran bir ülke olarak Milletimizin değerlerinden, öz gücünden, öz güveninden yola çıkarak çevresinde hatırı sayılır işler yapan, örnek gösterilen bir ülke haline gelmeyi başardık. Giderek başarılarımız ve dışardan görünürlüğümüz daha da artıyor. Bu arttıkça da maalesef başımızdan sorunlarımızda eksik olmuyor.

Bugüne kadar hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan aziz milletimiz, birlik ve beraberlik içerisinde, hoşgörüsünü, sağduyusunu kaybetmeden ilerleme yolunda sağlam adımlarla yürümeye devam etmektedir.

Milletler camiası ve dünya devletler arenasında saygın mevcudiyetimizin yegâne temeli, onurumuz, ortak sesimiz ve gücümüz, sığınağımız, gerektiğinde canımızdan özge saydığımız biricik ve sevgili Cumhuriyetimizin 97. yaşı hepimize kutlu olsun! Bayramımız, Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun

Hiç kuşku yok ki, Cumhuriyet aydınlık istikbaline doğru yürüdüğü yolda emin ellerdedir.

Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, aziz vatanımızın bütünlüğü ve bağımsızlığı için canlarını ortaya koyan ebediyete intikal etmiş tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi sonsuz şükran ve rahmetle anıyor, aziz milletimizin sonsuza kadar hür ve bağımsız yaşayacağı inancımızı bir kez daha vurgulayarak sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Bu inanç, güven ve gururla hak ettiğimiz Bayramımız hepimize kutlu olsun!"

 

Merkez okullarının ve 125. Jandarma Eğitim Alay Komutanlığının resmi geçit töreninin ardından, Şiir, Kompozisyon ve Resim yarışmasında dereceye giren öğrencilere Kaymakamımız Sayın Mehmet Türköz, 125. Jandarma Eğitim Alay Komutanı Kd. Albay  Sayın Hasan Başkök ve Belediye Başkanı Sayın Elif Köse'nin ödüllerini vermesi ile program sona erdi.

 

29-10-202029-10-202029-10-202029-10-202029-10-202029-10-202029-10-202029-10-202029-10-202029-10-202029-10-202029-10-202029-10-202029-10-202029-10-202029-10-202029-10-202029-10-202029-10-202029-10-202029-10-202029-10-202029-10-202029-10-202029-10-202029-10-202029-10-202029-10-202029-10-202029-10-202029-10-202029-10-202029-10-2020

Safranbolu Hükümet Konağı 4.Kat - 03707121179

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.